Satrançta Piyon Finalleri

Bugün inceleyeceğimiz kitap Satrançta Piyon Finalleri. Bu kitabın en güzel yanı hemen hemen herkes tarafından çok rahatlıkla okunabilir olması. Sayfa sayısını duyduktan sonra ise bu kitabı daha da çok seveceğinizi düşünüyorum. Atlı üstü 100 küsür sayfa. Peki bu kitap faydalı olur mu sorusu akla gelecektir. Ben bu kitabı okuduktan sonra muhteşem finaller kazandım 😉

Peki bu anlattıklarımın piyon finalleriyle ne alakası var kardeşim diyen arkadaşlarımız olacaktır. Elbette bunu diyen arkadaşlarım haklılar. Tabi şimdilik 😉  Çünkü bu kitabı okuduktan sonra Ömer adında güçlü bir amatör söylediğinde inanmamıştım ne kadar haklıymış diyecekler ! Özellikle oyun ortası kuvvetli olan oyuncular bu kitabı okuduktan sonra daha fazla maç kazanacaklardır. Genelde oyun ortasında sıkışan taraf ister istemez taş değişimine giderek oyun sonunda beraberlik umarlar. Peki bu düşünce yanlış mıdır? Kesinlikle hayır. Zaten satrançta altın kurallardan biri “rakibiniz büyük baskı uyguluyorsa taşları değiştirip daha kolay bir konumda oynayın”  dır. 🙂 Oyun ortasında her değişim iyi değildir. Özellikle duble piyonlar, köşedeki geçer piyonun ortada ki geçer piyondan daha iyi kalması ve birçok şey. Tabi bunlardan yararlanmak pratikte oldukça zordur. Zaten güle oynaya oyun sonuna giren biriyle karşılaşırsanız gözünüzü dört değil 14 açın. Bu tarz oyuncular taktikte güçsüz kalsalar da oyun sonunda mükemmel bir dirayet gösterirler. Hatta kayıp oyun sonunu bile kazanabilirler. Bunun en büyük nedeni ise oyuncularımızın açılış ve oyun ortasını çok iyi çalışıp sevimsiz gözüken ama gerçek bir satrançının bilmesi gereken oyun sonuna özen göstermemesinden ileri gelmektedir. Peki bu kadar anlatıyorsunuz siz oyun sonunu biliyor musunuz ? sorusuna çok net bir hayır diyorum. Maalesef  ben de birçok oyuncu gibi açılış ve oyun ortasına özellikle de kombinezonlara çok çalıştım. Sırf oyun sonuna gitmemek için kazandığım 100’den fazla maçı kaybettim. En sonunda durup düşündüm ve kendime şu soruyu sordum. “Abi ben neden sürekli kaybediyorum?” Ve cevabı bulduğumda kaçırdığım 10’dan fazla birincilik vardı. Kaçan birincilikler kesinlikle insanı üzüyor ama ben bu üzüntülerden bir ders çıkardıysam (er yada geç) bu benim kazancımdır. Size şunu söylemeliyim ki turnuvalarda sadece birinci ve ikinciye kaybediyordum. Hemde kazanç oyunları !! Daha sonra mı ne oldu. Bende çok başardığıma inanmasam da oyun sonu çalıştım. Özellikle piyon oyun sonlarını öğrendiğimde taş değişimine rakibim değil ben gidiyordum. Daha oyunun bitmesine 20 hamle varken kazanacağınızı bilmek inanın muhteşem bir duygu. Tabi rehabete kapılmamak şartıyla 😉  Ben böyle oyunlar kazanmaya başladığımda reytingim kendi kendine yükselmeye başladı. Tabi bir iki birincilikte gelmedi değil hani 🙂 Şimdiki reytingim fazla olmasa da inanın 2000 reytingli bir oyuncu benimle oynamak yerine kendinden daha iyi biriyle oynamak ister eminim 😉 Zamanında öğrencilerime dediğim gibi” Rakibinizin ukd’si sizinle oynamayacak siz onunla oynayacaksınız !” Zaten ne hikmetse bütün öğrencilerim beni bir iki kez yenmişlerdir ! 😀 Zaten ondan sonra kendilerine olan inançları mükemmel derecede artmıştır 🙂 🙂 Eee dereceleri olan var mı diye sorarsanız şunu söyleyeyim. Hemen hemen hepsinin 😉 Özellikle şimdi ki antrenörü farklı da olsa Murat Eren AYTEKİN bir zamanlar benim öğrencimdi ve bir iki istisna hariç hep Giresun ilinde birinci olmuştur 🙂 🙂 Yaşım genç gözükse de şaka maka 4 yıldan biraz fazla antrenörlük hayatım olmuş. (Bu arada yaşım 23 ) Neyse konu biraz dağıldı farkındayım ve hemen topluyorum 😉 Yani anlatmak istediğim bu yüz sayfalık kitabı hakkıyla okuyun güzel oyunlar kazanacak, hatta milletin çok şaşıracağı kayıp gibi gözüken zor konumlardan alnının akıyla çıkacak. Biraz abartalım, size “helal olsun maçı iyi kurtardın” diyenlere birazda artistlik yaparak ” teorik bir konumdu o kadar zorlanmadım” diyeceksiniz. Tabi bunu saygısızlık etmeden nükteli bir biçimde yapacağınızdan şüphem yok. Çünkü siz satranç sporuyla uğraşan akıllı kişilersiniz !!

Yazıma son vermeden önce bu yüz sayfalık kitabın çok kolay olduğunu düşünenler büyük yanılgı içine düşerler. Kitap sayfa sayısı olarak az olsa da neredeyse bütün piyon finalleri hakkında bilgi vermeye çalışmıştır. Benim bu kadar basit anlatmamın nedeni ise kitap o kadar akıcı ve anlaşılır ki insan okudukça okumak istiyor. Öyle konumlar görüp hayret ediyorsunuz ki “hadi ya benimde buna benzer bir konumum olmuştu demek bu oyun sonu kazançmış” diyeceksiniz. İnanın bana oldu. Unutmadan yazayım ben bu kitabı okurken kaç kere uykuya daldım. Gerçekten anlatımı çok güzel bir kitap. Bu kitabın yazarları Selim PALAVAN ve H. Sertaç DALKIRAN’a sonsuz teşekkür ediyorum. Tabi bu kitabın yayın evi olan İnkilap Kitapevi’ni unutmamak lazım. Bu yayın evi Türkiye satrancı için çok değerli bir satranç serisi yapmıştır. İnanılmaz olan şu ki ben hala onların çıkardığı kitapların şimdikilerle aynı hatta küçük bir farkla daha iyi olduğunu bile düşünmekteyim. Neyse bu kitabı okuduktan sonra eminim ki bir iki kez beni iyi anacaksınız.

(Bende ki kitapta ben bir kaç yanlış buldum 😉 Belki yeni basımlarda düzeltilmiştir bilmiyorum. Ama kitabı iyi okuyup anladıysanız ve sizin kitabınızda da bu yanlış varsa eminim sizlerde ister istemez bu yanlışları bulacaksınız. Unutmadan kesinlikle bilgisayar analizine verin. Çünkü sizinde gözünüzden kaçan şeyler olabilir. Hemen evet yanlışı buldum deyip geçiştirmeyin. Ben her bulduğum yanlışı hemen evet yanlış deyip geçiştirmedim. Bunu yaptığım analizlerle doğruladım. Şimdiden hepinize başarılar dilerim.)

 

1991-SATRANCTA-PIYON-FINALLERI__44975531_0