23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK TAKIM SATRANÇ TURNUVASI SONA ERDİ

23 Nisan Ulusal Egemenlik Ve Çocuk Bayramı dolayısıyla ,İlkokul ve ortaokullar arasında 19-20 Nisan 2014 tarihlerinde, takım satranç turnuvası düzenlendi.172 sporcunun 29 takım halinde yarıştığı turnuva inanılmaz çekişmelere sahne oldu. Turnuvayı güzel kılan ise bireysel başarıyla takım başarısının birbirinden ne kadar farklı olduğunun açık bir farkla ortaya çıkması oldu. Reyting sıralamasında iyi olan takımların ilk üçe girememesi birçok kişiyi şaşırtsa da beni hiç ama hiç şaşırtmamıştı. Bunun en büyük nedeni takım oyunuyla bireysel oyun birbirinden çok farklıdır. Bir takımın oyuncusu olarak yarışmak; takımın başarısını düşünmek, takım arkadaşını her ne olursa olsun desteklemek ve takımın için elinden geleni hatta fazlasını yapmaktır. Ama içinde takım ruhunu hissetmeyen oyuncuların oluşturduğu bir takımdan başarı beklemek aptallıktan başka birşey değildir. Turnuvada böyle olan takımlar tabiki de çuvalladılar. Evet masa birinciliklerini kazandılar ama takım olarak kaybettiler. Gerçek bir takım oyuncusu masa derecesini değil takımının başarısını düşünür. Mesala şöyle düşünün. Örneğin takımınızın birinci olması için bir beraberlik yetiyor. Ama takımın oyuncusu rakibinin zayıf olduğunu düşündüğü için berabere olan maçı zorlayıp kaybediyor ve takımı birinci olacakken ikinci oluyor. İşte böyle bir oyuncu bireysel başarıları olsa da takım oyuncusu olarak asla kabul görmez. Orada yapması gereken takımını düşünüp kesin olan beraberliğini almaktı.

Neyse biz biraz turnuvadan bahsedelim. Benimde satranç eğitimlerine yardımcı olduğum okullar da bu turnuva yarıştılar. Çok başarılı olamadıysak bile de kazanan satranç oldu. Öğrencilerimin çoğu satrancı bilseler de hiçbirinin turnuva tecrübesi yoktu. Ama çoğu artık turnuvanın heyecanını yaşadılar ve çok sevdiler. Artık ben söylemesem bile onlar turnuvaları takip ediyor ve bizi kayıt edin hocam diyorlar. İşte bu yüzden benim içim çok ama çok rahat. Başarı er yada geç gelir. Başarı benim için hep ikinci planda kalır. Eğer onlar orada yarışmaya katılıp mücadele etmişlerse ve takım olarak emek vermişlerse ben zaten istediğim başarıyı sağlamışımdır.

Turnuvanın en büyük sürprizini ortaokullarda Görele Ortaokulu sağladı. Takımları 2. ve 3. elde ettiler. Bu büyük başarının mimarı Erdal DERSULU hocamızdır. ( Benim başbelam 😀 Turnuvada herkese kaybeder gelir beni yener 😀 😀 ) Bulancak Atatürk Ortaokulu da birinci olarak çok büyük bir başarı elde etti. İlk okullarda ise Bulancak Cumhuriyet İlkokulu birinci olarak turnuvayı bitirdi. Aykut hoca önderliğinde beklenen başarıyı elde ettiler. (Aykut Sarı) Hatta Aykut hocanın öğrencilerinden birini çok ama çok sevdim. Eğer imkanım olursa ona da satranç konusunda yardımcı olmayı çok isterim. Aykut hocaya da öğrencini çalacağım diyerek takılmayı da ihmal etmedim. Aykut hoca beklediğim tepkiyi verdi zaten. “Artık beni geçtiler Ömer’im al senin olsun” dedi. 🙂 İkinci ise 19 Eylül İlkokulu oldu. Yıllardır Giresun satrancına çok başarılı oyuncular kazandıran Murat hocamızın bu başarısı zaten beklenen bir şeydi. (Murat ŞAHİN) Üçüncü olan okulumuz ise Keşap Cumhuriyet İlkokulu oldu.

Giresun’da bir turnuva daha geride kalırken Giresun satrancı adına çok ama çok mutlu oldum. Bunun en büyük nedeni en zayıf oyuncusundan en güçlü oyuncusu arasında çok aman aman bir farkın olmaması oldu. İyi antrenörlere sahip olan oyuncular tabiki de çok başarılılar. Ama buna rağmen bütün cesaretiyle bu oyunculara karşı mücadele eden oyuncularımızın da zamanı gelince beklenen başarıyı elde edeceklerine olan inancım sonsuz. Dediğim gibi başarı er yada geç gelir. Ben iki yıl boyunca bir fiil yenildim turnuvalarda. Ondan sonra bir kaç birincilik elde edebildim. Şimdilerde de çok başarılı sayılmasam da rakiplerim benimle oynarken dikkatli olmak zorundalar. Bunun keyfi bile yeterli 😉 🙂 Haberime burada son verirken küçük satranççılarımızın gözlerinden, büyük satrançılarımızın ellerinden öperim. 🙂 🙂

( Bu turnuva hakkındaki ayrıntıları merak edenler giresun.tsf.org.tr adresinden istedikleri bilgiye ulaşabilirler. )